Alerji Nasıl Gelişir?

Bu sorunun yanıtını henüz tam olarak bilmiyoruz.  

Bilgilerimiz artıyor. Ama bilmediklerimiz hala daha çok…

Alerjik hastalıklar ile tanışmamızın tarihine bakıldığında bazı ip uçlarını görebiliriz. Yarım asırdan yani 1900’lü yılların ortasından bu yana alerji  ile ilgili tanımlamaların daha sık yapılmaya başlandığına şahit oluyoruz. Toplumsal yaşantımızda değişikliklerin olmaya başladığı yıllar. Sanayileşme, kırsal yaşam yerine kent yaşamının tercih edildiği, refah düzeyindeki artış, doğal yaşamdan uzaklaşma, yoğun aşılama programları ile enfeksiyonların kontrol edilmesi, çekirdek aile, hava kirliliği, beslenme alışkanlıklarında değişikler vb bu tarihlerde yaşantımıza hakim olmaya başladı.

Her iki değişime bakıldığında alerjik hastalıkların gelişimi ile ilgili hipotezler üretilmeye başlanmıştır. En kabul göreni ise “hijyen hipotezi” olmuştur. Bu arada genetik faktörleri unutmamak gerekir.

Genetik alanında yapılan çalışmalarda ise alerjiye yatkın bazı değişiklerin olduğu gösterilmiş, ancak tek başına alerjik hastalıkların gelişimini açıklayamayacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla  genetik faktörler yanında yukarıda bahsettiğimiz çevresel faktörlerin etkisi bir araya geldiğinde alerjik hastalıkların gelişebileceği düşünülmektedir. Bilimsel veriler de bu durumu desteklemektedir. Genetik yatkınlığı olan yani anne, babası ya da kardeşlerinde alerjik hastalık gelişme riski artmıştır. Bu yatkınlık elbette çevresel faktörlerin etkisiyle ortaya çıkmaktadır.

Bu süreç sonunda bağışıklık sistemimizde yabancı maddelere karşı verilmesi gereken yanıtlarda değişiklikler olur. Hayatın ilk yıllarından başlamak üzere vücudumuza yabancı ama zararı olmayan maddelere (ev tozu akarları, polenler, besinler vb) karşı IgE olarak adlandırdığımız antikorlar üretilmeye başlar. Zararsız olarak bilinen bu maddeler alerjik yapıya sahip bireyler için “antijen” ya da “alerjen” haline gelmiştir. Alerjen olarak adlandırılan bu antijenler solunum yoluyla, deri, ağızdan ya da enjeksiyon ile vücudumuza girebilir. Normal bireyler tepki vermez iken alerjik hastalığı olanlarda farklı boyutlarda reaksiyonlar gelişir ve bulgular ortaya çıkmaya başlar. Polen sezonunda piknik yaparken alerjisi olanlarda burun akıntısı, hapşırma ya da nefes darlığı görülebilir.