BESİN ALERJİLERİ VE SOSYAL YAŞAMDAN BEKLENTİLERİMİZ

besin alerjisi

Besin alerjilerinin kontrolünün sağlanmasında korunma önlemlerinin alınması diğer alerjik hastalıklara göre çok daha önemlidir. Bireysel olarak alınan önlemlerin sosyal çevre tarafından da desteklenmesi gerekmektedir. Besin alerjisi olan bireyler her ne kadar özen gösterseler, dikkatli olsalar da alerjik olduğu gıdalara istemeden yani kazara maruz kalabilir. Paketli gıdalar, dış ortamda hazırlanan yiyecekler bu açıdan onlar için risk içermektedir.

Peki, korunma önlemlerini uygularken hastaların ve/veya ailelerinin yaşadığı sorunlar var mı? Elbette sürekli tehdit algısı ve ilk yardıma ulaşma konusundaki kaygıların kuşattığı bir yaşam. Hem bireyler hem de ailelerin yaşadığı kaygı bozuklukları göz ardı edilebilen ancak önemli sorunların başında yer alıyor.

Besin alerjisi ve anafilaksi ile ilgili yaşanan sorunları daha çok ülkemiz dışında yapılan çalışmalardan öğreniyoruz. Ancak ne yazık ki ülkemizde de besin alerjisi ve anafilaksi sıklığı giderek artmaktadır. Dolayısıyla yaşanan bu sorunlar hakkında bizlerde fikir sahibi olmalı ve çözümler üretmeliyiz.

Ülkemizin farklı bölgelerindeki sağlık merkezlerinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada besin alerjisine bağlı anafilaksi geçiren çocuklar ve ailelerin yaşadığı sorunları araştırdık. Sonuçları toplum olarak hepimizi ilgilendirdiği için sizlerle paylaşmak istedim.

Besin alerjileri yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.

Besin alerjilerinin bir kısmı düzelirken, bir kısmı da yaşam boyu sürmektedir. Bu uzun süreçte korunma önlemleri, beslenme alışkanlıklarımızda çocuğa göre yapılan değişiklikler ailenin yaşam tarzını da etkilemektedir. Onlara daha iyi koşullar sunma çabaları bir kısım annenin kariyer planlarında değişikliklere neden oluyor. Elbette sosyal etkinlikler konusundaki kaygılarından dolayı hayatlarında yeni düzenlemeler yapma zorunluluğu getiriyor. Dışarıda yemek planları, arkadaş ziyaretleri ve seyahatler. Hepsi riskler içerebilir. Önceden plan yapılmalı. Tabi ki bu düzenlemeler aile bütçesine de ek yük getirmektedir. Ebeveynlerin her ikisi çoğunlukla sorumluğu paylaşırken, beklendiği üzere annelerin daha çok fedakârlık üstlendiğini söyleyebiliriz.

Haydi, bugün yemeğe çıkalım!

Hala güven sorunu var.

Günlük yaşamımızda çeşitli nedenlerle kimi zaman yemek için dışarıya çıkmak isteriz. Daha doğal ne olabilir ki? İşte bu besin alerjisi olan aileler için bir sorun oluşturuyor. Çünkü bu konuda yemek sunumu yapan işletmelere yeterince güven duymuyorlar. Haksızda değiller. Uyarılara rağmen yaşanan olumsuzluklar onlarda güven sorununa neden olmuş.

Daha da önemlisi çocuklarının arkadaşları ile yapacağı sosyal aktiviteler. Çocuğun yalnız kalması endişeyi daha da artırıyor.  Bazen ebeveynler eşlik etmek zorunda kalıyor. Paylaşılan yiyecekler, gerektiğinde ilk yardım konusunda yaşanacak olası sorunlar kaygı kaynağı. Bu etkinliklere çocuğun katılımını sağlamak da önemli. Başka türlüsü düşünülemez bile.

Bu düzenlemeler ile uğraşmak bazı ailelerde tükenmişliğe neden oluyor. Kolay bir süreç olmadığını kabullenmek gerekir. Çocuklarının geleceği konusunda karamsarlığa kapılanlar var.

Okul zili çalıyor!

Kreş ve Okullarımız Hazır mı?

Eğitim hangi koşulda olursa olsun her çocuğun temel hakkı olduğunu biliyoruz. Besin alerjisi ve anafilaksi geçiren çocukların da hakkı tabi ki. İşte bu noktada ailelerde sorunlar ortaya çıkıyor. Endişeliler. Günün üçte birini geçireceği okullar çocukları için hazırlıklı mı? Besin alerjisi ile ilgili okulda yapılacak düzenlemeler, anafilaksi geçirdiğinde yapılacak ilk tedavi hakkında çoğu ailenin içleri rahat değil.

Güven sorunu yaşıyorlar.

Haksızda değiller.

Okullarda yapılan düzenlemelerin yeterli olmadığını söyleyebiliriz. Sırf bu nedenle okulda çocuğuna eşlik eden anneler var.

Kayıt esnasındaki sorunlar. Çocuğun sorumluluğunun üstlenilmesi için sistemsel düzenlemelerimiz henüz yeterli değil.

Mesuliyet almamak adına bu çocukların okul etkinliklerine katılımları konusunda isteksizlik. Ötekileştirme riski var.

Çocuğun hastalığı nedeniyle etiketlenmesi ise hepsinden kötü olanı.

Ailelerin de kimi zaman ihmalkâr davrandığını söylememiz lazım.

Maalesef anafilaksi geçirme riski olan çocukların bazıları adrenalin oto-enjektörünü yanında taşımıyor.

Arkadaş desteği önemli.

Bilgi sahibi olmak gerekiyor.

Besin alerjisi olan çocukların arkadaşlık ilişkileri son derece önemlidir. Hem sosyal gelişimleri açısından hem de olası anafilaksi geliştiğinde arkadaşlarının yardım etmeleri beklenmektedir. Bilgilendirme konusundaki eksikliklerimizden dolayı bu konuda da kısmen sorunlarımız bulunuyor. Besin alerjisi olan çocukların arkadaşlık ilişkileri de etkilenmektedir. Hepsi değil elbette. Arkadaşlarının çoğu yardımcı olmak istiyor ama nasıl yapılacağını bilmediklerinden isteksiz davranıyorlar. Oysa hayat kurtarabileceklerini bilseler.

Yani sorun eğitimsizlikte, sorumluluk bizlerde…

Evet, sorunlarımız var,

Ama bunları aşabiliriz…

Prof. Dr. Can N KOCABAŞ

Çocuk Alerjisi ve İmmünolojisi Uzmanı

Kaynaklar:

  1. Müge Toyran, Özlem Keskin, Emine Vezir, Sevgi Bilgiç Eltan, Emine Dibek Mısırlıoğlu, Can N Kocabaş. Challenges Parents Face While Trying to Coping with Food Allergic Children Who Had Experienced Anaphylaxis. Turkish J Pediatr Dis (Basımda)
  2. https://time.com/the-allergy-crisis/